Muş Valiliği, Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ), Gıda Tarım ve Hayvancılık Muş İl Müdürlüğü ile Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) işbirliği ile düzenlenen "Muş Ovası Tarım ve Hayvancılık Çalıştayı' Muş Alparslan Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 8. Tarım ve İnsan konulu ulusal fotoğraf sergisi açılışı yoğun bir katılım ile başladı.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürümüz Ergün Çolakoğlu, kentin tarım ve hayvancılık potansiyeli ile ilgili olarak detaylı bilgiler vererek, "Dünyanın en stratejik sektörlerinin başında tarım gelmektedir. Artan dünya nüfusuna paralel olarak tarımsal üretimin de artması gerekiyor. Son yıllarda ülkemizin artan tarımsal üretimi ile hem 80 milyon nüfusumuzu, hem 30 milyonun üzerinde turisti, hem de 16.3 milyar dolar ihracat ile dünyayı besliyoruz. İlimizin yıllık gayri safi tarımsal hasılası 1,5 Milyar Türk Lirasının üzerindedir. İlimizin Tarım ve Hayvancılık potansiyeli ülkemiz tarımında önemli bir yer tutmaktadır. 345. 000 hektarlık tarım arazisinin 278.000 hektarı ovalardan oluşmaktadır.158.000 hektarlık sulanabilir arazimizin % 41' sulanmaktadır. Muş Ovası Sulama Projesinin hayata geçmesi ile bu oran %50'ye çıkacaktır. İlimiz 300.000'in üzerinde büyükbaş hayvanı ile Türkiye'de 13' üncü 1 Milyonun üzerinde Küçükbaş hayvanı ile Türkiye'de 10' uncu, 7435 Mandası ile Türkiye'de 6.sıradadır. İlimizde 341.000 ton süt, 9.400 ton et üretimi yapmaktadır. İlimizde su ürünlerinde de bir ivme bulunmaktadır Elâzığ'dan sonra Doğu Anadolu Bölgesinin 2. büyük yavru alabalık tesisi 37 milyon adet yavru üretim kapasitesi ile Varto İlçemizdedir. İfadelerini kullandı. Çolakoğlu konuşmasının devamında; 3 yıldır Uyguladığımız çilek projesi başarılı bir proje olmuştur. Çiftçilerimiz 1 dekardan 10.000 liranın üzerinde para kazanıyor. Yine 2016' da uyguladığımız kapya biber çalışması da başarılı olmuştur. 80 çiftçimize 60 dekar alanda 95.000 kapya biber fidesi dağıtmak suretiyle 19.500 lira para harcadık bunun karşılığında 600.000 liranın üzerinde bir katma değer sağlandı. Ayrıca meyve havzalarında meyveciliği de geliştirmek için 2016'da 46.000 adet elma, armut ve kiraz 2017 de 23.000 ceviz ve 9.000 adet kiraz fidanı dikilmek suretiyle kapama meyve bahçeleri oluşturmuş bulunuyoruz. Muş Ovası 30 km genişlik 80 km uzunluğunda 165.000 hektar alanı ile Türkiye'de Çukurova ve Konya Ovasından sonra tek parça halinde olan 3. Büyük Ovamızdır. Muş Ovası Sulama Projesi ile inşallah verim katlanarak ürün çeşitliliği artacaktır. Ülkemiz ekonomisine sağlanan gelirde katlanacaktır. Çalıştayımız 2 gün boyunca 3 solunda, 6 oturum halinde yapılacaktır.
Çalıştayımızın özelde İlimize, genelde Ülkemize hayırlı olmasını dilerim" dedi.
Çalıştaya katılan İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan ise, Muş ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bahçıvan, "Tarımdaki en önemli eksiğimiz, ne yazık ki tarımla teknoloji ve bilgi gibi iki temel konuyu buluşturamamaktır. Bugün dünyadaki gelişmiş toplumlara, gelişmiş ekonomilere baktığımız zaman bir tek konuda mutabıklar. O da üniversite ve sektör işbirliği, bu çok önemli bir konu bizim yapmamız gereken önemli bir nokta var. İnanmak, ısrarcı olmak, takip etmek ve çalışıp başarmak" ifadelerini kullandı.
Tarım ve hayvancılığın tüm dünyanın yatırım yaptığı stratejik bir alan olduğunu kaydeden Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat ise, "Muş'un en temel geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık alanında yaşanan sorunlar ve bunların çözümü ile nitelikli insan gücünün temini için tarım ve hayvancılıkta bilimi öne alan çalışmalar yapılması şarttır" dedi.
Muş Belediye Başkanı Feyat Asya ise, "Muş dünkü Muş değildir. İnşallah yarınlarımızı geçmişimizin üzerine inşa edecek ve Sultan Alparslan'ın şanı ve şerefi ile kemale ermiş bu şehir, kendi medeniyetlerimiz üzerine, kendi geçmişi, ilmi, irfanı ile bütünleşen bu şehirde artık yokluğun, kıtlığın ve sefaletin değil, hayırda yarışacağımız hizmetler ile dışarıdaki hemşehrilerimizin katkıları, merkezi hükümetin destekleriyle geleceğimizi geçmişimizin üzerine inşa etmek üzere sefalet edebiyatı yapmadan taşıyacağız" şeklinde konuştu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç ise, Türkiye'nin birçok tarımsal ürünün anavatanı olduğunu ifade ederek, binlerce yıldır tarımsal üretimin yapıldığı Anadolu coğrafyasının iklimi ile geniş bir çeşitliliğe ve potansiyele sahip olduğunu söyledi. Tarımsal yapıyı doğru bir şekilde kullanmak, yönetmek ve desteklemek, gıda güvenliğimizin güçlenmesi ve tarımsal ticaretimizin güçlenip gelişmesi açısından oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarımın iki temel alanı olan bitkisel ve hayvansal üretimde potansiyelimizi etkin kullanmak, planlı üretime geçmek ve tarımsal yeterliliğimizi en üst seviyeye çıkarmak için milli tarım projesi başlatılmıştır. Altyapısı, detaylı çalışmalarla hazırlanarak başta Bölgesel Ortak Akıl Toplantıları olmak üzere sektöre yönelik diğer toplantı ve değerlendirmeler neticesinde şekillenmiştir. Bu kapsamda; bitkisel ve hayvansal potansiyelimiz, mevcut üretim durumu ve dış ticaret boyutu öncelikli olarak ele alınmış ve atılacak adımlar somut olarak belirlenmiştir. Özellikle yapısal sorunların giderilmesi, planlı ve yeterli üretime geçiş yolları, üretim-fiyat aralığındaki dalgalanmaların en aza indirilmesi, üreticinin beklentilerinin karşılanması ve tarımsal ithalatın azaltılarak ihracatımızın artırılması, bu projenin temel hedeflerindendir."
Muş Valisi Seddar Yavuz ise, Muş'a herkesin vefa borcu bulunduğunu ifade ederek, şehrin önemli bir potansiyele sahip olduğunun altını çizdi. Vali Yavuz, "Muş'ta Alparslan-2 Barajı yapılıyor ve 78 bin hektar alan sulanacak. Bu kapsamda biz acaba bu ovada ne üretebiliriz, ne yetiştirmeliyiz, çiftçimizi nasıl eğitmeliyiz, ürün desenimiz ne olmalı? Bütün bu tartışmaları istedik ki böylesine seçkin bilim adamlarımızın bulunduğu bir ortamda tartışalım, onlar bizi aydınlatsın, yolumuzu çizsin, biz de o yoldan gidelim. İşte bu çalıştayın ana fikri ve temel felsefesi budur. Muş tipik bir Orta Anadolu şehridir diyebiliriz. Bu sebeple huzur kenti Muş ifadesini kullanıyoruz. Bu şehir o kadar kutsal bir şehirdir ki 1071'deki toplumsal sözleşme ile Anadolu'yu İslamlaştırdığı gibi Viyana kapılarına kadar İslam'ı götürmüştür. Buradan bir Anadolu Selçuklu, bir Osmanlı ve bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti çıkarmıştır. Dolayısı ile bu ülkede yaşayan herkesin Muş'a bir vefa borcu vardır. Sadece Muşluların değil. Biz olağanüstü dönemlerde müthiş organize olan, ancak olağan zamanlarda organizasyonu çok düşük bir toplumuz. Bu sebeple eğer siz toplumsal maliyetleri düşürmek istiyorsanız, olağan dönemlerdeki organizasyon kapasitenizi arttırmak durumundasınız. Daha çok çalışmanız gerekir, daha çok üretmeniz gerekir" şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından iki gün sürecek olan çalıştaya konuşmacı olarak katılan akademisyen ve çalıştayayın düzenlenmesinde emeği olanlara plaketler ve belgeleri takdim edildi. 16-17 Nisan tarihlerinde devam edecek olan çalıştayın bitiminden sonra sonuç bildirgesi yayınlanarak çalıştayın tamamlanacağı kaydedildi.